bu sitedeki yazılarımın....kopyalanması,çoğaltılması,yayınlanması 5846 ya göre yasaktır...

ev pratiği


yolu emlakçıya düşenler bilir,
şimdilerde kendilerine danışmanlık ve expertiz tanımlamasını uygun görmüşlerse de...
bu mesleğin emlakcılıktan önceki adlarından biri komisyonculukdu...
daha geriye gidersek simsarlıktı...
en baştan isminde meymenet yok...
daha da geri gidersek tellal adıylada tanımlanmış...

eskiden
''balkonlu 4.kat 3+1 olsun'' diyenleri
çatı,zemin,bahçe katı gezdirirlerdi,
şimdi net üzerinden bilgiyi ve görüntüyü paylaştıklarından,
daha değişik bi dil geliştirmişler...

alıcı, kiralayıcı herneyse müşterinin kafasında ulaşmak istediği bir ev vardır
özelliklerini bilir ve simsara söyler...
zaten hikayede bundan sonra başlar...

açıklamalı el kitapları yok bunların ama bi emlakçı tercümesinde yarar var...

**''açık otoparkı var'' demek
sokakta arabanı koyabileceğin yer bulunuyor demek
ya da
''yanda boş arsa var bina dikilene kadar arabanı oraya bırakabilirsin'' demek...
en vahimi ,
''yandaki boş arsaya yerleşmiş değnekçilerin olduğu yere
3-5 lira karşılığında arabanı bırakabilirsin'' demek...

**''balkonu var mı'' sorusunun cevabı
''evet elbette kapalı bir balkonu var'' olarak veriliyorsa,
bunun anlamını evi gezerken daha net anlarsınız...
hani yatak odası gayet ferah gayet büyük gözüktü ya gözüne...
diğer odalarada baktın hala balkon gözüne çarpmadı ya...
''nerde lan bu evin balkonu'' diye diklenme...
var işte, adam yok mu dedi sana...
o yatak odasının ferahlığının esbab-ı mucizesi zaten birzamanlar var olan balkonda...
birleştirmişler meğerse...
eh sanada düşen alıp çayını sigaranı şöyle bir hava almak istediğinde aşağı inip kaldırıma oturmak...
boşuna sorma emlakcıya
o hava almak için arka sokaktaki parkı veya evin önündeki ağaçları filan önerir...

bitmedi tabi daha yeni başladık...
**''küçüçük şirin bir ev'' tanıtımının tercümesi
sağdan sola 5 adım ,aşağıdan yukarı 3 adım
haydi eller havaya
kaldırdın mı ellerini heh işte hoop tavan...
yani emlakçının küçücük şirin evi aslında fantastik bir cüceler evi...

**''mutfak nasıl düzgün mü'' sorunun cevabı
''ahhh yeni sıfırlandı çok şirin kullanışlı minik zaten fazla işide olmaz''
olarak verildiyse bunun tercümesi şu:
öyle fırınmış mırınmış teferruat onları
bulaşık makinan sığar ama onun üstüne set üstü ocak alırsın
bak tam salonun girişinde bi boş alan var buzdolabınıda oraya koyarsın...
kıvırcık,yoğurt havuç lazım oldukça gidip gelip salondan alırsın...

**''evin manzarası var mı'' diye sorulunca..
net olarak ''evet oda veya salon denize bakıyor '' cevabı verilmeyipde...
''aman efendim ne demek denize 3. ev''
cevabını alıyorsan
bunun tercümesi
evet denize 3. ev,kapıdan bacadan denizin kokusunu alırsın çünkü evin ya kıçı denize dönüktür...
ya da tam önüne heyula gibi bir otel dikilmiştir
deniz artık senin için yaklaştıkça uzaklaşan vefasız sevgiliye dönmüştür....

başka başka
heh
**''yatırımlık daire'' demenin tercümesi ,
içerde arıza bir kiracı var
daireyi alırsan bonus olarak kiracıda sende kalıyor aydan aya kiranı alırsın işte sana yatırım ..
demek.

**ilanlarda gördüğünüz ''adsl vardır''
aslında şu anlama geliyor
yani bu daire ya Allahın terkettiği yerde
ya da o kadar hiçbirşeyi yokki
var diye bula bula adsl yi bulduk anca ,demek
korkarım yakında mutfağı ,banyosu var diyede yazacaklardır...

sokaktaki can'lara bir kap su ,birazcıkda yemek vermeyi unutmazsınız değil mi...

**''muhteşem doğa manzarası'' diyorlarsa
hemen fiyatına bak emsallerinden epey ucuzsa
doğa manzarası diye kazıkladıkları manzara,
evin,ya selvilerden oluşan mezarlığa
ya da...
çocuk parkındaki 3 tane cılız ağacına bakmasıdır...

net ve brüt ayrımına dikkat...
150 m.2 brüt demek
biz bunu daire kapısı dışındaki sahanlık merdiven, merdiven kovası dahil hesapladık demek...
sahanlığa eşya koyup kullanmayı düşünmüyorsan, net' ini soracaksın...

evin m2 si ve bağımsız bölümleri ,yani odaları arasında bir doğru orantı olmalı...
m2 arttıkça oda sayısı artmalı
ortalamaya bakarsak 70 m2 ye kadar 1+1
100 e kadar 2+1
ki bana kalırsa 120-130 a kadar 2+1 daha doğru bir tercih...
anca 130-140 dan sonrası 3+1
dolayısıyla
90 m2 ve 4+1 ev demek
aldığın 5 parçalık oturma grubunun 2 tanesi bir odada 3 tanesi diğer odada duracak demek
veya inat edeceksin
5 parçayıda bir odaya aralarında milim boşluk kalmadan sebilhane bardağı gibi dizeceksin
uçtaki koltuğa oturmak içinde tepelerinden atlayıp zıplayacaksın demek

bitti mi
yooo
zurnanın zırt dediği yerdeyiz
aslında ne yerde ne gökteyiz hakkaten bir garip seferdeyiz....
olaki 'dubleks olsun' dedin
olsun valla bencede olsun...
de işte minik bi problem var
ters dubleks; zemin katlardan başladığı için ,adında meymenet yok ama gerisinde pek sıkıntı yok...
sıkıntı, çatı dublekslerde var...
çatı dublekslerin % 70-80 civarı kaçak bu kentte ...

çoğunlukla olay şöyle gelişiyor...
adam en üst katta bir ev alıyor...
eh işte çatı akıyor uçuyor falan...
ya da antendi uyduydu ayar dı diyen
apartmanın mart kedilerinin çatıyı işgali sonucu
akmayacağıda varsa akıyor...
1-3-5-10
her seferinde çatı yapılıyor ustaya olukla para gidiyor
ki çatı diyip geçmeyin masraflı iştir...
harcanan para apartman sakinlerine bölünüyor
bknz: kat mülkiyet kanunu
daire sahibi bizar , apartmanın diğer sakinleri ondan da bizar...
çünkü gözleri görmediği için gönüllerinin kolay katlandığı çatı akmasına olukla para akıtıyorlar...
eh göze batıyor tabi haliyle...
o esnada daire sahibi çakalın aklına vinnnk diye bir fikir geliyor...
çatı masrafını üstlenmeye talip oluyor
karşılığında daire sakinlerinden çatıyı yükseltip bi odacık ilave edeceği kat için muvafakatname alıyor...
muvvafakatname bu katı yasal hale getirmiyor...
ancak, apartmandakilerin vızıldamasını önlüyor
çatı yükseliyor onarılıyor...
o bi odacık ilave dediği yer alttaki dairenin birebir aynısı olarak konumlandırılıyor...
o mutlu mesut idare ediyor etmesinede...
zamanla kendide inanıyor bu ilavenin kendi malı olduğuna,
sıra satmaya gelince,dubleks olarak satışa çıkarıyor...
diyelim emlakçı engelini aştın,evi beğendin...
yinede iş bitmiyor...
belediyeden projesine,tapudan bilgilerine bakacaksın...
bakmazsan ne olur...
en iyi ihtimalle verdiğin kapora yanar,çünkü vazgeçen sensen kaporayı iade etmezler...
kötü ihtimalle 180 m2 dubleks diye aldığın daire,90 m2 tek kat çıkar...


hee birde siz siz olun...
parayı oturacağınız evin malzemesine verin...
gazete ve televizyon reklamlarına finansör olmayın...