bu sitedeki yazılarımın....kopyalanması,çoğaltılması,yayınlanması 5846 ya göre yasaktır...

balkon sesleri



bir sıçrarsın çekirge iki sıçrarsın çekirge
peki 3.de ...

yağmurlar başlamadan çok önce erken biten bir iş gününün ardından
balkonda bir iki yere dokundum
dışarı astığım bir kaç saksıyı koli bantıyla sabitledim...
sonra yüklükten balkon duvarının üstündeki demir korkuluğun boyasını buldum...
bandı boyadım aynı renge...
süslemeden olur mu hiç
renkli ojelerle çiçek böcek çizdim koli bandının üstüne
bu boyamalar süsler püsler öyle kolay çizilmiyor
çünkü tepe aşağı sarkıp tersinden çalışıyorsun
yani masaya bir a4 kağıt koyup ters çiçek çizmek gibi düşünün
çiçeği aşağıda ...
sapı yukarda gibi

yinede başarıyla bitti
hani hep söylerim 'balkonlar ardiyeye çevrilmese ve göz zevkim bozulmasa' diye...
işin özü ters durup boyadığım bu saksı güvenliğini ben asla karşıdan göremeyeceğim...
dolayısıyla ancak komşular görecek...
peki ben komşuların göz zevki için mi yapıyorum bunları...
yoo
dağın başında tek ev olsaydım yine aynı özeni gösterirdim...
felsefem şu...
kendimize gösterelim özeni ve varsın birileride bu özenden karınca kararınca beslensin...
sonuçta bu özen nasıl olsa yansıyacaktır...
kendine özen göstermeyenin başkasına gösterdiği özen samimiyetsiz gelir bana...
belkide bu yüzden kendini sevmeyen insanın
başka insanlara ,çoluğa çocuğa,hayvana,doğaya duyduğu o peek çook derin sevgi...
derinden gülümsetir beni...
neyse...

koli bandı iyidir hoşturda
ucu kaybolmamalı
o yüzden 2 cm ini terse çevirip yapıştırdım ,balkondaki sehpaya bıraktım...
öyle işte aldığın eşyayı işi bitince aldığın yere koymaki
bütün ev tez zamanda fare yavrusunu kaybetse bulamayacağı kıvama gelsin...

biraz badem çıkardım zulamdan
sonra taze antep fıstığı
bu taze antep fıstığının en muhteşem tarafı tadından çok kokusudur...
kavrulanı tüketmeye alışkın olanlar bu kokuyu bilmez...
çünkü kavrulma işleminde koku gider...
tarifde edilemez baharlı hoş ve çok güzel bir kokudur...
bu ikiliyi bir tabağa aktardım
ve elbette
kahve konyak hazırladım...
tek kulaklık takıp bi cd taktım müzikde tamam...
çift kulaklık takmam için evde gereğinden çok insan ve gürültü olması lazım...
onun dışında yolda yürürken,sahilde,gemide,yalnızken evde hep tek kulaklık...
tek gözüyle uyuyup tek gözüyle etrafı kesen tilki mi kaçtı içime ne...

balkon güzelleştirme yorgunluğumun üstüne müthiş iyi geldi bu keyif...
baktım korsiyle feriş balkon sedirinde derin uykuda
1-2 yemek meze hazırladım
akşama doğru yavaş yavaş sofrayı kurmaya başladım...

sokaktaki can'lara bir kap su,birazda yemek verirsiniz değil mi...

birses duydum balkonda mekanik gibi...sürtünme gibi...
korsiyle ferişe baktım hani bi yere baksınlarda yer göstersinler bende oraya odaklanayım diye...
bırak yer göstermeyi patilerini sallaya sallaya rüya görüyorlar...
derken saksıdan saksıya binkkk dedi sıçradı çekirge...
renk skalası çok geniş bunların
yeşilden kum,toprak rengine kadar her ton mevcut...
benimki nasıl güzel bir çimen yeşili
üzüldüm...kedisi,kargası,duvarda tavanda gezen kertişleriyle bu ev tuzak gibi bu çekirgeye...
de işte
1 saat sonra balkona çıktığımda aklımdan geçen tuzaklara değilde...
koli bandının kıvırdığım ucuna yakalanmıştı...
Allahtan karga filan gelip ikindi kahvaltısı niyetine yememiş...
aldım bandı masaya
çekirge tutsak bana bakıyor, ben çaresiz ona bakıyorum...

napılırki buna ...
böcek işte sonuçta
böcek uzmanıda değilim
kafasına bi terlik indirmek çözümsüzlüğün çözümü gibi dursa da...
yapamam
bi cesaret çekirgeyi tutup çeksem o ip gibi bacakların kopup bantta kalacağı
gövdeninde elimde kalacağı çok açık
yinede birazcık denedim ı ıh olmuyor...
bantı ve çekirgeyi alıp korsiyle ferişin veterinerine gitsem
adam ya kalpten gider ya da kafasına huni geçirip sokaklara fırlar...
sebebi olurum neme lazım

çay tabağına ılık su koydum içine biraz saç kremi
bandın çekirgeli kısmını kesip tabağa bıraktım...
bi tahta çubukla hafif hafif yüzdürmeye başladım
bu arada boş durmadım tabi çekirgenin rontgenini çektim
gözü nerdeymiş ,kaç bacağı varmış
kafasını sevince tepki veriyor muymuş...
hayvan can derdinde sanki çok umurundaymış gibi kafasının sevilmesi...

çözüldü yavaş yavaş yapışkan
çekirgeyi sudan çıkarıp ayakları kurusun sonrada gitsin diye sehpanın örtüsüne koydum...
ı ıh gitmiyor yakından bakınca ayaklarını tek tek kaldırıyor
ve ayaklarında kalan yapışkan ,ağ misali gözüküyor
ne çözer
alıp geniş bir saksıya bıraktım...
benden buraya kadar...
gerisini toprak çözer...
en azından toprağa yapışmayacaktır ayağı anteni ...

yapışkanlı ayaklar topraklandıkça onları birbirine sürtüp
sonrada tek tek ağzına götürüp
temizlediğini gördüğümde küçük dilimi yutuyordum nerdeyse...
temizlik bittiğinde o zıplamaya başladı...
bende ardından saymaya...
1
2
......
....
...

6 Responses to “balkon sesleri”

Adsız dedi ki...

ne diyeceğimi bilemedim....
senin çekirgeye gösterdiğin özeni..
insanlar sevdiğine göstermiyor be sedenim..
öperim .. sarılırım.. çılgın derim.. ama bunu derken gülerim ki anlayasın..
abimin gerizekalı dediğinde.. saime hanımın sadece bakışında gülüşünde saklı olan sevgidir.. beğenidir.. takdirdir.. harettir.. o iki heceli sözcüğüne sığdırdığım..

sabah sabah tutturdun bana gene insanlığı sevdirdin ya..

teşekkür ederim..
atalet

Sedencik dedi ki...

ATALET.....bazen denk geliyor ataletcim...
hiçbirimiz başımızda haleyle gezmediğimize göre :))
''umudu kesme...
.....''
diyen şairi hatırlattın bana :)
sevgiyle...

Nightmarer dedi ki...

gercekten de dedim ki simdi suya koyacak cekirgeyii:)

ama krem aklimin ucundan gecmemisti bak..

yasama saygisi olan insan sevilmeye de en cok lâyik olan insandir..

tipki senin gibi:)

oldukca mesgulüm..
ama bir iki blogu okumadan yapamiyorum..

seviyorum seni:)

Sedencik dedi ki...

NIGHTMARER.....ne güzel tanımışssın beni:)
ve nasıl güzel bakmışsın...
bende seni çok seviyorum...
sana ve tavşana kocamann
öpücükler :)
sevgiyle...

Nightmarer dedi ki...

ee hani nerede yeni yazi :)

Sedencik dedi ki...

NIGHTMARER.....haklısın canım ara uzun oluyor...
ama morallerde düzelemiyorki bir türlü...
çok öpüyorum...
sevgiyle...