bu sitedeki yazılarımın....kopyalanması,çoğaltılması,yayınlanması 5846 ya göre yasaktır...

günlerden gelen



***yollardan ve yorgunluklardan sonra ...
bir kez daha bu kenti çok sevdiğimi anladım...
en çokda dönüşlerimi seviyorum...
yoğun zamanlar...
iş güç ayrı konu zaten...
birde evi yaz konumundan kış konumuna geçirdim...
şöyle oluyor...
yazlık açık renk tiril tiril örtüler yerini biraz daha kalın bir kumaşa bırakıyor...
kilimler silkelenip yıkanıp kalkarken...
halılar çıkarılıp havalandırılıp seriliyor...
en oyalayanı kıyafetler...
en hüzünlüsü balkonla veda...
tüm bunları yaparken içimden bir ses...
''yanlış yapıyorsun çok çok erken bunlar yalancı soğuklar''
dese de...
artık çok geç
eğer içimdeki ses doğruyu söylüyorsa...
tekrar ısınırsa ortalık
ya
''ben zaten üşüyorum''
yalanının ardına saklanıp yünler trikolarla gezecem...
ya da
joker kıyafet olarak duran 3-5 kıyafeti üniforma haline getirecem...


***nasıl tırsmışsam yazın illet sıcağından
akla ziyan bir şekilde ''üşümüyorum üşümüyorum''
diye diye pikeyle yatıyordum...
soğuktan takırdayarak uyumak berbatmış...
sonra bir battaniye ilave ettim...
o da kesmedi bir tane daha....
baktım bunun sonu yok...
yorgandı kışlık battaniyeydi ne varsa çıkardım...

***mutfakta kışlık yer açarken...
bir kavanoz bulgur buldum topak topak olmuş...
böcek filan yok ama belli bozulmuş...
önce o koca kavanozla çöp kutusuna tıktım...
sonra
kavanozu metro'dan üstelikde severek aldığımı hatırladım...
zaten bulgurada kıyamadım...
1000 küsur km. yoldan geliyor yazıktır...
hacmi olanın ruhu olduğu konusunda tepindiğim dönemlerde aklıma gelince...
gittim mutfaktaki çöpten çıkardım kavanozu...
kavanozu bulaşık makinasına yerleştirdim...
bulgurları suya koydum
yıkadım süzdüm...
kuşların içsesi çalışır işlerine yaramıyorsa yemezler diye düşünüp...
balkona koydum...
serçe doldu balkon....
evet bazen kötü böylesi ayrıntılara takılmak...
zaman kaybettiriyor...
ama
bazende hayat ayrıntılarda yakalanıyor...
tek sorun...
hangi ayrıntının zaman kaybettirip , hangisinin hayatı yakalamaya aracı olduğu...
işte onuda zaman belirlediği için
öyle ya da böyle yine zaman sorunsalı...

***geçen gün elans çok güzel bir fincan almıştı bana...
''elans da ne'' diye takılmayın ...
ekselansın harflerini yoldum oldu elans...
''lan'' veya ''lans''haricinde heceye de harfe de düşürebilirim...
geride kazandırabilirim...
kendini yolmaktan daha mantıklı geldi şimdilik...
evet...
aslında fincandan çok paketlenme şekline hayran oldum fincanların...
fincanlar ve tabakları önce köpüklere sonra ipek pelür kağıtlara sarılmış
ardından
yoğun bir lavanta kokusu saçan çok şık bir kadife keseye konmuş
yanına bir paket kurukahveci mehmet efendinin kahvesi
yine çok şık bir kese içinde güllü lokumlar...
bende köpüklü bi kahve yaptım sigara aldım...


***2 bölüm criminal minds seyrettim
sanırım orda en çok garcia ve reid'i i seviyorum
hoş hepsi ayrı ayrı arızalı...
ama bu ikisinin arızası nasıl desem daha hafif,hoş , gibi...
ben net'den seyrediyorum ama sanırım fox'un dizisi...
aslında klasik konu...
fbı'ın profil ekibinin çözdükleri dosyalar...
suç bir kılıçsa eğer iki tarafıda keskin...
daha doğru bir tanımlamayla suçun iki ayağı var...
işleyenler
ve
neden,niçin,nasıl sorularını kendi kendilerine sorup başarıyla cevap verebildiği için yakalayanlar...
farkındasınız di mi
suçun niteliği şekli şemali değil değişen...
suç aynı suç...
sadece aynı frekansta çalışan zihinlerin bir kısmı suç işleyenlerden
bir kısmı onları yakalayanlardan oluşuyor...
ortalama insana da...
her iki grubun el sıkışıp topyekun birbirinin tarafına geçmedikleri için şükretmek kalıyor...
dünyadaki kanun uygulayıcıların tamamı karşı tarafa geçse ortalık cehenneme döner...
suçluların tamamı tövbekar olup kanun uygulayıcıların tarafına geçse...
ortada suç muç kalmayacağından bunlarıda evden kaçmış muhabbet kuşu takibi kesmeyeceğinden...
can sıkıntısından etrafa sararlar...
işte denge diyede buna diyoruz zaten...
veya
alışageldiğimiz gibi nitelikli eğitim ve gelişmiş empati demeye devam edebiliriz tabi...
neyse...


***yarın harika bir yağmur yağacakmış...
hızlı ama sessiz ve gürültüsüz...
üstelik çiçeklerim böceklerimde doğal yoldan zahmetsiz sulanmış olur...
malum müneccim teması...
bakalım bizimki iyimiymiş mesleğinde...

sokaktaki can'lara bir kap su birazcıkda yemek vermeyi unutmazsınız değil mi...

***sonbahar renklerinden oluşan yumak yumak yün almıştım geçen sene kürkçü han'dan...
kahve-kiremit-yeşil-bal rengi...
hiç vakit bulamadım bir şey yapmaya...
bu yıl onları çıkardım kiler-ardiye arası depodan...
çalışma odamdaki kanapenin üzerine dizdim
çok muhteşem harika birşey örmek istiyorum...
ama
sonuçta ya şal ya battaniye ya atkı çıkacak ortaya ...
kazak diye başlıyorum
şal oluyor sonuçta...
ama keşfettiğim harika bir süveter örme şeklim var...
4 tane ördüm bugüne kadar...
tarifi çok kolay...
istediğin boyda ende iki tane dikdörtgen örüyorsun...
sonra kafanın ve kollarının geçeceği yerleri işaretleyip kalanını birbirine dikiyorsun......
istersen bir dikdörtgen daha örüp onuda boru şekline getirip
yaka kısmına dikince boğazlı süveter oluyor...
elbette bu süveter ile heryere gidemiyorsun...
bende...
evde ya da kışın mont içinde kalmak şartıyla çarşıda ,yürüyüşte filan giyiyorum...
ilk ördüğüm süveter annemin iyi tarafına geldi
alıp sökmüş epey bir kısmını kol-yaka filan kesip en önemlisi bedenime göre yapmıştı...
artan yün 3 çile filandı desem bilenler anlar herhalde...
2.süveterde o da sıkıldı artık
bu sefer dikiş yerlerinden söküp bedenime göre yeniden dikip...
fazlalıkları kesmişti...
'örgü kesilir mi ilmikler atar '
diye itiraz ettiğimde...
tek kaş havada şöyle bir baktı...
korkarım bu bakış
benimde
''güneş varken yağmurda yağıyooo deprem mi olacak''
veya...
''bizde petrolde bor da yok deli saçması bunlaaar''
diyenlere
attığım bakışa benziyordu...
sonraki 2 tane süveterimi eline bile almadı...
almasın
kimse beğenmese de ben büyük zevkle giyiyorum...
resminide ekliyeyim dedim ama
muhteşem! modelimi modacılar filan kapar neme lazım:)
olsun
hiç değilse renk geçişlerini güzel ayarlarsam iyi birşey olur belki bu seferki...

 ***1 ay önce diş hekimim aradı
''uzun zaman oldu bi kontrol edelim ''
diye...
'olur gelirim yakında' dedim...
işte o ''yakında''lı cümlemi edeli tam 1 ay oldu
psikolojik midir...
ya da
bu adam dişimin içine bir çip yerleştirdide canı sıkıldıkça ağrı sinyalleri mi
yolluyordur neyin nesiyse...
3 gündür geceleri ağrıyor gündüzleri geçiyor...
minoset ve karanfil yağıyla nereye kadar...
karanfil karanfil kokar oldum...
he bu arada dna bankası kurulsun diye yoğun bir çaba var ya...
yahu dişhekimlerini kafalasalar yeter...
düşünsene her çekilen diş ya da alınan sürüntü isim soyad vs.
işte kolay tarafından dna...
onyüzbinmilyonuncu yeni fişlenme...
iyi bundan sonra koltuktan kalkarken bütün döküntüleri toplamalı herhalde...


***zaten
gideceğim kesinleştiğinden beri midemde tuhaf bir ürperme hissi...
ürperme de değilde sanki burkulma gibi...
''mide ürpermez ve burkulmaz
olsa olsa düz bazende ters çalışır''
zannedenlerin
midenin nasıl düğüm düğüm burkulduğunu anlaması için...
benim kadar korkuyor olması lazım...
işin en anlamsız tarafı
canı çok tatlı olup ...
ayağı taşa değse
dünyayı ayağa kaldıranlardan olmadığım...
halde
bu düğüm düğüm olma halimi hem anlamıyorum hem aşamıyorum...

11 Responses to “günlerden gelen”

kırlangıç dedi ki...

hah! dedim elans'ı okurken,
sonrası satırlar düş kırıklığı...
...
kazağını merak eder oldum ve aklıma yattı,
sipariş versem kim dokur?
...
kıvıramıyorum ben,
dilin aynı dil, güzel ama konu biraz dağınık diyecem ve eminim kusura bakmayacaksın,
gelip bir daha okuyacağım ama :))
...

sağlıkla,
sevgiyle...

Nightmarer dedi ki...

Gidilen yerden dönüldügünde.. ne güzel görünüyor insanin evi degil mi güzelden ziyade rahatt ve seninn...

kac yildir elime ne sis ne tig alamadim unuttum bile.. hatirlayinca ne cok örgü yapardim ben bee dedirttin bana :) güzeldir tabii ki sen bosver anakraliceye devam bence ;)

ince ayrintilari yakalamak her zaman iyidir herkese istese de nasip olmaz inan.. ablamin kayinvalidesi masada ki kirintilari bile toplayip kuslara verirdi rahmetli.. cok hosuma giderdi bu.. her ne kadar ablam sevmese de bu yaptigini, pislik oluyor diye ben icin icin severdim teyzeyi:)

hmm bu kelime yolma isi cok hos bir fikir ama sinirleri yatistirir mi bilemedim.. genc olsam tamam da simdi olmuyor kolay gecmiyor sinirler tepeye cikti mi..

2 yildir arkadaslar ama bu sene bende taniyinca artik bir isim konmali diye düsündüm.. hayirli olur sonlari insaallah :)

bastan yazmam gerekeni sondan yazayim hossgeldiinnn ne iyi ettin de geldin ;)

tropicalmalibu dedi ki...

sedencik merhaba nasilsin. Uzun sure oldu degilmi...? ama artik ayni kentte komsuyuz neler oldu neler anlatacagim bende okudum ama galiba benimde yine ugramam gerekecek seve seve okurum paylasilarini biliyorsun.ehh garii beizgillerde istanbullu oluverdik deycegdim ama olmuyor yani olamiyor IZMIRIMIN yeri bambaska ne askim trafik insan surusu saygisizlik hurraaaaaaaa sanki yangindan mal kaciriyorlar aman allahim korkunc trafik karmasa ne turlu insan varsa hepsi toplanmis ne varsa istanbulda yok sedencim yok biraz daha kalayim izmirin yakin civarlarindan ev dusunuyorum.ben sakin sessiz huzurlu bir yer istiyorusum meger aman yazdiginiz gibi yagur yagdi hayat durdu...trafik bir gidim isleiyor araclar birbirine giris kufurler havada ucusuyor bana darilma sedencigim yazdigin paylasigin orgu kisina katiliyorum ayrica soguk olan tarafi beni ben alisik degilimde ne yapacagimi sasirdim..sen sanzlisin sekerim evin duzenli yatagin yorganin var biz hala telas icersindeyiz.duzen kuruladi henuz ama o,sicaklari lutfen hatirlatma oldum oldum dirildim nefesim tutuldu yagmur yagdi ferahladik derken sis kazalar soguk bizi isler yatti disari cikamaz hala geldim.kahven ile lokumundan insallah icmek yeek kismet olur.hemde ne guzel olur.is gibi dumani ustunde kopuklu kahve he tarifini verdigin orgu odelini daha iyi anlamaya calisirim..b arada istanbulda neler oldu neler halaaaaaa olakta dunya cok kucuk kileri gordum kileri blogcu arkadaslardan ama onlar beni taniyamadi anca ismimi verince tanisma fasli oldu harika arkadaslarmis yuz yuze gelince imiklerden pek anlasiliyor kiin ne oldugu allah var hepsi sirin insanlar.yazacagim hepsini ama artik istanbulda oldugu icin foto ile ugrasmayacagim hersey gozumun onunde eskiden ozlem duyardim arsiv yuklu sedencik cok vefaliyim beeeee:))))) iyiki ayni site yada yakin civarda oturmuyoruz artik kapilari kilitlerdin git diyee:P
bellide olmaz belkide cok yakiniz..
sana sevgilerimi birakiyorum ozlendin diyorum cok yakinda gorusek dilegiyle kendine cok iyi bak lutfen sidilik nazar boncugu olarak YILMAZ OZDILIN kosesinden paylastim sicak sicak izmirli hemserimin kose yazisi ile giris yaptim kanimizda var izmirlilik.
saglicakla kal.

tropicalalibu dedi ki...

ozur dilemekten daraldim.MMMMM
harflerle basi dertte benim bilgisayar gitti....harfleri tuslari bir alem bayrampasada yeni acilan yerden yeni bilgisayar baktim yuhhhhh zor kactim benim evladiyalik bilgisayarim daha iyi dedim.200 tl istediler onada defalarca yuh cekip eve dondum artik idare edecegim boyle bak alismisim turkiyeye degilmi yoksa sana nazim geciyor diyemi yok yok gercekten ozur diliyorum.yazdiklarimi ben bile okumakta zorluk cekiyorum.bak ama simdi klavye calisiyor tuslarda harika hadi insallah bozulmaz masrafa girmem.

Sedencik dedi ki...

KIRLANGIÇ.....hmm demek konu dağınık...
peki toparlayayım hemen
de
hangisini
criminali mi
dna yı mı dişi mi bulgur kavanozunu mu hııı :))
ilahi :)
kazağa gelince
bence kimseye sipariş etme kendinde yapabilirsin gerçekten kolay...
geçen yıl bir tv.programında görmüştüm...
izmirde yün dükkanı olan bir adam örmeyide öğrenmiş...
el yeteneğinin yanısıra inanılmaz bir anlatma kabiliyeti vardı...
yani olmaz diye birşey yok...
sevgi ve sağlıkla...

Sedencik dedi ki...

NIGHTMARER.....aynen öyle her koltuk kanapede 3-er 5 er dakikada olsa tek tek özlemle oturdum:)
yıllar önce epey uzun süre ayrı kalmıştım istanbuldan...
hiç tahmin etmediğim kadar özledim...
düşünsene eminönü gözümde tütüyordu:))
örgü benim içinde bir süre örülüp sonra uzun süreler ara verilmesi gereken bir şey...
annem kuralcı ve detaycıdır örgüde de...
o yüzden dinlemiyorum bu tip konularda anakraliçeyi:)
bak o kayınvalideyi bende sevdim şimdi...
kedileri sevdiği için baştan kredi açtım ve müstakbel gelin hanımıda hemencecik sevdim:)
inşallah hayırlı olsun...
kelime yolmayıda dene bi...
baktın geçmiyor sinirin başka bişey buluruz:)
''gençken''diye başlayan cümleler kurman için daha çok uzun yıllar var önünde...
ve hoşbuldum:)
sevgiyle...

Sedencik dedi ki...

TROPICALMALIBU.....hoşgeldin tropicalcim...
yanlış anlamadıysam önce izmir sonrasında istanbula yerleşme durumun var...
izmirin sakinliğinin yanında
burası yeni gelenlerde travmatik bir etki yaratıyor tabi...
sıcak ayrı ,yağmur ayrı,kar ayrı tantana...
ama yinede güzel...
bir akrabam uzun yıllar yurtdışında yaşadıktan sonra dönüş yapmıştı istanbula...
1 yıl içindede geri dönüş yaptı:)
sinir sisteminin yıprandığını iddia etti...
ya biz dayanıklıyız...
ya da yıpranmanın farkında değiliz...
aynı kentte evden eve taşınmak bile zor ve yorucuyken...
kentten kente ...
ülkeden ülkeye taşınmak çok daha zor...
Allah kolaylık versin ...
kahvede lokumda bitmez bende ...
içeriz en bol köpüklüsünden...
ama şu örgü süveteri benden öğrenmek iyi bir fikir mi sence :))
kilitler miyim hiç kapı aşkolsun:)
okuyorum yazdıklarını rahat ol canım...
harf basmasa da ben kafamdan dolduruyorum :)
şu 200 lirayı sadece klavye için istedilerse...
bencede yuh...
bu ne yahu...
tekrar kolaylıklar diliyorum tropicalcim hoşgeldin...
güzellikle geldin...
dilerim herşey gönlünce ,sağlıkla,güzellikle olur...
sevgiyle...

Adsız dedi ki...

özlemiştim tam..
hoş geldin..

örgü severim örerim kol keserim göğüs pensi yaparım..
dım..

babamın bir manevra sandığı vardı..
onu kapağı kapanmayacak kadar doldurmuştum ördüğüm kazaklarla.. üniversitedeyken..

sonra modası geçti kalın örgülerin hevesim geçti..
ama hep bir örgü oldu elimde..
en azından yumaklarla dolu brir sepet.. odamın baş köşesinde..

o dik dörtgenlerden süper kazak olur ki..
yaka ördüğün gibi iki de kol örüp.. yan dikişlere tutturunca kolu da olur.. =)

renkrenklerimi ben yeni bitirdim..

fotosunu bile çektim.. koyucam bloa..

elans..
fena olmamış..
lan ve lansa asla çevirmem dediğine göre..
merak edilecek kadar kızdıracak bişi yapmamış.. asayiş kemalimsi sayılır..

bulgur kuşlara..
kavanoz..
severim kavanozları bu aralar tuttuğunu eski kitap sayfası kapla modundayım..
onlara da bir rafya ile sarıveriyorum eski sararmış kitap sayfalarını.. ya da kıyamazsan fotokopisini..
içine bir mum..
nasıl güzel görünüyor..

=)

lavanta yastığındaki pirinç..
=)
gıcırdamıyor..
aslında varsa mikro dalga.. içine atınca bir dakikalığına.. ya da ütü basınca..
kokunun daha çok yayılmasına.. daha uzun sürmesine yarıyor..
=)

başka..
sevgim ve sağlık dileklerim var..
öperim ki..

pese..criminal minds.. profilers.. en sevdiklerim.. csiları da seviyorum.. bi de law and orderları..
aslında peşpeşe sadece onları izliyorum..
her kanalda biri bitiyo biri başlıyo..
garcia favorim..
criminal mindsın sonun her bölümde bir yazardan filozoftan alıntı yapmıyor mu.. ona da bayılıyorum..
fırsat doğdu bak pese koyunca.. bi daha öperim ki..

atalet..

Sedencik dedi ki...

ATALET.....hoşbuldum :)
kalın örgü , makarna yünden yapılan di mi...
öyle beyaz bir kazağımı 4 gündür arıyorum...
ve birşeyi aramanın ne kadar sinir bozucu olduğunu tekrar tekrar hatırladım bu 4 günde...
işin garip tarafı geçen yıl veya önceki yıl giydim mi giymedim mi ...
onuda hatırlamıyorum...
elden çıkardığım birşeyi arıyor bile olabilirim...
yahu bu kol fikri süpermiş...
yemiyosundur di mi beni :)
renkrenkler ne?
merak ettim şimdi...
gelip gidip bakarım ekledin mi diye...
valla ataletcim bakacağız elanstaki asayişe kemal modeli mi...
berke modeli mi
sayacağız diye:)
pirinçler gıcırdamayacaksa deneyeyim bi:)
gıcırdarsa da kolayı var...
çok şık ambalaj yapar yılbaşı hediyesi niyetine ayırırım bir yere...
csi larda güzel...
alıntılarda...
ama reid de:)
garcia inanılmaz sempatik bir tipleme...
vazgeçilmez favori:)
bende kocaman öpüyorum...
sevgiyle...

gülsen VAROL dedi ki...

yaa bayılıyorum bu bloğuna.. Aslında sana!.. O kadar modsuz dum ki yok olmadı bu!.. neyse sen anladın.. yani o kadar sevimsiz idi ki yer gök hava herkes ve tüm aynalar... içimden seni bile okumak gelmemişti, ki severim şeytanımı.. dürtünce beni kendime gelirim.. oturup okudum veeeee güldüm.... iştahım geldi kalktım meyvemi alıp geldim bir daha okudum... yorumlar ayrı güzel, yazdıkların ayrı güzel, lanı kalmış ekselansını bilemem ama sen ayrı güzelsin...
Oh be sedenim iyi ki geldin OJJJJJgeldin!!!

Sedencik dedi ki...

HASRETSENFONİLERİ.....umarım geçmiştir moralsizliğiniz...
belki havanın etkisiydi...
bu hafta açık ve güneşli olacakmış...
iyi gelecektir:)
yorumlar güzel...
yorumların geldiği yürekler daha da güzel...
sizde hoşgeldiniz...
sağlık ve sevgiyle...