bu sitedeki yazılarımın....kopyalanması,çoğaltılması,yayınlanması 5846 ya göre yasaktır...

bir sondaj ki



bugün onların günü....
bugün 4 ekim....
gidin evinize alın,sarılıp öpün demiyorum....
kapının önüne bir tas su koyun...
evdeki artmış yemekten papara yapın yani bayat ekmekleri içine doğrayın...
atacağınız bir kabın içine koyup kapının önüne koyun...
kimbilir belki elinizi uzatıp kafalarınıda okşarsınız...
unutmayın...bu dünya hepimizin...
onlar sizin himayenize verildi ve yardımlaşmanız için burdalar...
ve bir gün sırası gelince  onlarda hakkını arayacaklar...
unutmayın onlarda haklarını helal/haram edecekler...
bugün 4 ekim...
sedencik...

sondajdayız...
hava artık süper...
ne iliklerime kadar üşüyorum...
ne de sıcaktan feleğim şaşıyor...
Allahım çok şey istemiyorum hava hep böyle kalsa olmazmı...
olmaz demekki ...
neyse...

kayışdağındayız...fazla kalabalık diil canım 9 kişi biz...
5 kişide sondaj ekibi...
gürültü ,kaos,sorular,sorularıyla insanı bayanlar...
yandaki evin pimpirikli ve işbilir sahibi...
adam soruyor ''bu yaptığınız iş ne ? ''
lisan-ı münasiple anlatıyorsun...

__benim eve zarar verirmi...
__yok amca vermez merak etme....
__iyi vermeyin zarar.......ee siz buna rapor veriyonuzmu...
__hee veriyoruz...
__bi tanede bana verin...
__o niye o...
__e yanyana ya ...bende apartman dikerken bidaa paramı vercem size o raporu kullanırım....

yol işte saçını başını...
onunkini diil kendi saçını başını yol..
millet bu işbilirlik bu kurnazlıkla seni düdükleyip apartman dikmeyi düşünürken ...
sen nasıl tavuk kümesi dikemediğini düşün yol saçını başını...

karşıdaki kahveden çay getirttik...çay içiyoruz...
çay bu sefer imamın abdest suyu değil bildiğin katran...
mola ya...çay içmekde adet olmuş ya...
içiyoruz işte...bunu evde içsem kesin kusmuştum...
toplamda kaç kişiydik biz ,,,,meraklısı komşusu seyircisi hariç....
14 di mi....
büyükpatron elinde çay bardağı bulmuş bir mostra dikilmiş tepesine....
tek başına bizden hayli uzakta hayatının muhasebesini yapmakla meşgul...
arada bağırıyor...
''çocuklar bakın bu arkoz''
bana dönüpde
''arkoz ne'' diyen olursa
'git bak' diyorum....
kimse sormazsa ki pek sorulmuyor....
çocuklar alışmış eş zamanlı başlarını sallayıp...

__evet patron arkoz diyorlar....konu bitiyor....
ve büyük patron orda çay bardağı elinde ...
hayatının muhasebesine girişmiş dururken düşünürken...

sokaktaki can'lara bir kap su birazcıkda yemek vermeyi unutmazsınız değil mi...

bayır aşağı 4 nala kulaklar tuaf bir biçime girmiş bir köpek hırlaya havlaya büyükpatronun üstüne doğru koşmaya başladı...
biz orda öölee trene bakar gibi bakana kadar...
köpekle büyük patron arasında 2 metre ya kaldı ya kalmadı...
sanki bakmasak napıcaktık gidip kendimi köpekle patron arasına atacak kadar salak yazmıyor herhalde alnımda....
ben bunca yıl patrona laf anlatamamışım...
ilk defa gördüğüm elin köpeğine nasıl anlatayım...
belki bi husumetleri vardır önceden aralarında çözsünler dedim......
demedim...diyemedim...
patron çay bardağını fırlattığı gibi yaldır yaldır koşmaya başladı...
patron önde... köpek arkada...

Allahım korku insana neler yaptırıyor...
nerden aklına geldiyse...
patron koşarken ayaklarını deşer gibi yere sürtüp..
kalkan toz toprak vs.yi ayaklarıyla arkaya ata ata ...
eşine eşine kaçıyor...
hani köpek korksunda bundan gelemesin diye kaçıyor...
köpek iplemiyor...
hala ipten kazıktan kurtulmuşcasına bunu kovalıyor...
bunlar arazi etrafındaki 1 tam turlarını tamamladılar...
bizim çocuklar gözler pörtlemiş ve tırsmış ...
asla yardım gibi bir girişimde bulunmadan transa geçmiş duruyorlar....

gene ne hayır varsa sondajcılardan varmış...
adamlar...
hooo huuuu bişiler diyerek gittiler...
büyükpatron peşinde 2.turu köpekle bitirip yanımıza attı kendini...
ee 130 kiloyla iyi performanstı yani...

köpek bizlere 1 metre filan kala durdu...
3-5 havladı...
kendi etrafında 1-2 dönüp yere yattı...
kuyruk sallamaya başladı....
hiçbişi olmamışcasına bir anda oyun moduna geçti...
garibim meğer oynamak istermişde seçtiği yol biraz dolambaçlı olmuş...
patron sakinleşti....
sonra ,sondaj elemanlarıyla ahaliye ...
karizmayı bu sefer harbiden çizdirdiğini farketti...
geçti arabaya oturdu...
bense hatayı çantamda taşıdığım mamalardan köpeğe verip...
arkadanda 'canımmm canımm' diye severek yaptım....

sn:iyilik günümdeyim bugün:)
eğer bir köpek size havlayarak da olsa koşuyorsa kuyruğuna bakın...
kuyruk sürekli hareketliyse yanınıza gelince duracaktır...
en fazla patilerini üstünüze koycaktır...
kafasın okşayın,konuşun göz teması kurup gözlerine bakın...
onla sakinleşir gider....
yok kuyruk sabitse yanınıza ulaştığında ve hırlıyorsa göz temasını kesin...
asla gözünüzü dikip bakmayın...
sıkkındır canı bişeye...
hırsını sizden almasın...
ne yapıp edin adrenalininizi yükseltmemeye uğraşın...
siz heyecanlanıp panik yaptığınızda adrenalin salgılarsınız...
salgılanan bu hormon biz insan kısmısı için nötr koku olsada...
köpiş arkadaşlar için...
tehdit olarak algılanıp can sıkıntısı yaratabiliyor akıllı olun yani...

Sedencik-4 ekim-2007

No response to “bir sondaj ki”