bu sitedeki yazılarımın....kopyalanması,çoğaltılması,yayınlanması 5846 ya göre yasaktır...

sol'dan sağ'a




herşey...
bir kahve içimlik anneme uğramamla gelişti...
koltuğa oturup minik bir sehpayı yanıma çektim...
yiyecek içecek ...
5 benzemezide üzerine dizip...
lolipopu güneşlendiği balkondan salona gelmeye ikna etmeye gittim...
niye keyfini bozuyorsam kedinin...
döndüğümde...
sehpanın yeri değişmişti...
neden ...niye ...öyle mi koydum ...böyle mi ...diye sorgulamadan...
yerinden kaldırıp tekrar ilk koyduğum konuma getirdim...

annem...
__ahh hiç vazgeçmedin kızım...
__nedir o vazgeçmediğim...
__sehpayı düzeltmiştim sen yine değiştirdin...
__e ters tarafıma almışsın anne...
__işte o sana göre ters...halbuki ben senin sağına aldım sehpayı...
__tamam bende solumda rahat ediyorum ne var bunda...
__çocukkende böyleydin sana hissettirmemeye çalışarak çok uğraşmıştık uzun dönem...
ama görüyorum tamamen geçmemiş...

hani filmlerde oluyor ya...
nınının nın nınının gibi bir müzik çalar...
alarm kıvamındadır...
dikkate davettir...
heh işte o müzik aslında beynimizdeki sağ ve sol loblar arasına ...
3 mm. arayla yerleştirilmiş ...
minik minik zilciklerden gelir...
şaka yapıyorum be...
sallamayın sakın kafanızı:)
tamam zil yoktur ama uyaran görevini başarmış ...
alarmın kodu girilmiştir...
bendede öyle oldu...
koltukta bedeni düzelttim önce...
beden koltuğa erimiş pasta kıvamı yayıldıkça zihnin çakı gibi durması bende zor az biraz...

annem ;
ülkenin siyasi atmosferindeki dalgalanmalardan bahsettiği ...
tekdüze ve yorgun ses tonuyla devam etti...
__9 yaşına gelene kadar sağ elini kullanman için çok uğraşmıştık evladım...

9 yaş?
ilginç bir şaka olduğunu düşünerek gülmeye başladıysam da...
kısa sürdü şaka olmadığını anlamam...
üstelik...
ben kendimi bildim bileli zaten sağ elimi kullanırım...
öylee bakmaya devam ettim...
düşünüyorum bir yandan...
ben sıyırdım duyduğumu mu anlamıyorum...
ya da...
annem uçtu işkembe-i kübradan sallıyor mu...

__anne ben böyle bir uğraş verdiğinizi filan hatırlamıyorum...
sen yanılmış olmayasın ben sağ el kullanırım bu da nerden çıktı şimdi bu yaşımda...

o da dikildi koltukta...
__15 tane çocuğum yok benim kendi aralarında karıştıracak ve Allaha şükür aklım başımda...

ahhhah restleşicez yani...

__üstelik sen nasıl olurda hatırlamazsın evladım ben senin bildiğini düşünüyordum...
2 -3 yaşındayken sana diktiğim elbisenin rengini şeklini hatırlıyorsunda
bunu mu hatırlamıyorsun...
__flaş gibi çakan görüntüler varsa hatırlıyorum...
doğduğum andan itibarende kronolojik olarak hatırlıyorum demedim ya ...

anlattı...
boya kalemlerinden başladı ...
okul öncesi evde okuma yazma talimlerinde kalemleri ,boyaları ,fırçaları
sol elimle kullandığımı...
ama tüm ailenin...
bu dünyanın sağlaklar için düzenlenmiş olduğuna...
ve benim gelecekte son derece zorluk çekeceğime inançları tam olduğundan...
beni düzene uydurmak için büyüüüük uğraşlarını anlatmaya başladı...
her seferinde ilgimi başka yere çekerek ...
cici bici diye diye soldaki kalemi ...sağa almalarını...
daha sonra ilkokula başladığımda ilköğretmeniminde...
bu konuda hemfikir olmasından dolayı...
aynı uygulamanın okulda da sürdüğünü...
''çocuklar elinize kalemlerinizi alın defterinize 10 kere 'ali topu at'yazın''
''sedencim kalemi doğru eline al''
inadım tutup almazsam...
öğretmenin gelip sol elimdeki kalemimi alıp...
sağ elime kendi kalemini verip devam etmemi istemesi...
gibi...

düşünsenize 6-7 yaşındaki bir çocuk için öğretmenin kalemiyle yazmanın cazibesini...
bu kadar çabaya yinede...
uzun zaman...
yalnızken kalemi sol ele alıp yazdığımı...
biri içeri girdiğinde hemen sağ ele aldığımı ...
anlattı...

sokaktaki can'lara bir kap su birazcıkda yemek vermeyi unutmazsınız değil mi...

kaval dinler gibi dinledim...
bir çok anıyı ...bir çok olayı hatırlayan ben...
2 yaşındayken gittiğimiz düğünden kopuk kopukda olsa kareler hatırlayıp anlattığımda...
anneannemi vakt-i zamanında şoka sokan ben...
üstelikde 9 yaşa dair ...
daha da beteri...
bu yukarda yazdıklarımın tek bir karesini halen hatırlamıyorum...

devam etti annem...
babanda bende bir kaç müzik aleti çalabilmeni çok istemiştik...
tik....
tikkk......

derin bir uykudan uyanırcasına katman katman çıkılır ya ...
öyle birşeydi...
hafızama takılan...
adı dilimin ucunda dolaşan...

__şayeste hocaydı di mi anne ...
__evet evladım bak hatırlıyorsun işte...
ilk mandolinle başlamıştınız...çok hoş bir hanımdı...ama niyeyse sen hiç sevmedin...

neyini sevicem ...kadın kurdele ile sol elimi mandolinin sapına bağlıyordu sımsıkı...
o zamanlar bana söylediği...
bilek sabit kalmalıymışmış...

__yalandı di mi bu...
__kısmen doğruydu çocuğum...mandolinde bileğin sabit durması lazımmış...
sen bağlama çalar gibi elini gezdiriyormuşsun...o da yetmezmiş gibi...
hoca arkasını döndüğünde penayı sola alıp çalıyormuşsun...
o yüzden bağlıyordu hafifçe...

__he bu normal yani...
__evladım o zaman öylesi normal geldi zorluk çekmeyesin diyeydi...
zaten mandolinleride hep kaybediyordun baş edemedik...

ahahaa kaybetmiyordum gelip geçerken açık bulduğum binaların
kapılarından içeri atıp kaçıyordum...
hocadan müzikten mandolinden nefret ediyordum...

__dr.um ne diyordu bu işe
__o karşıydı...
__kime
__bize
__ee madem dinlemiycektiniz adamı niye bir dr.um vardı ki...
hastalanınca 3-5 yere adak adar ,ağacın dallarına çaput bağlardınız olur biterdi...
__pişman ettin anlattığıma...

sonra yakın geçmişi hatırladım...
bir sevgili dostun ilk tanıştığımızda ''sen solak mısın ''sorusunu...
'değilim' cevabımı...
onun ısrarını
benimse...
aymazlığımı...
sonra...
lisede 2 kere...
üniversitede 1 kere sağ kolum sakatlanıp iptal olduğunda...
hocalar rapor almamı önerdiğinde...
rapor almayıp yazımın kötülüğünden dolayı özür dileyerek ...
sınavlara sol elimi kullanarak girdiğimi...
günümüzde...
yazıda zorlanarak ama genelde solumu rahat kullandığımı...
bilgisayarda uzun süreli çalışmalarda...
sağ elimin yorulduğunu düşününce mouse u solda kullanmamı..
kalemde değil ama klavyede solu rahat kullandığımı...
vb.

ben hazmedemediğim bilgiyle şaşkın
tuhaf bir şey tabii
garip bir duygu...
tedirgin ettiyse de biraz...
yinede...
kendi hakkınızda yeni bir bilgi ilginçmiş...

annem hala hatırlamamamdan şaşkın...
__geçmişe dair kötü anıların sistemin kendini koruması adına silindiğini söylerler...
bir şekilde sıkıntılı dönemmiş demekki ve silinmiş işte...
__abarttın...
__abartmadım müzik kariyerimi başlamadan bitirdiniz...
yetmezmiş gibi kendimi ifade etmemi engellediniz...
__tamam müziği anladım olabilir hata yapmışızdır ama nasıl engelledik senin kendini ifade
etmeni...
__ben bugüne kadar sağ elimi kullanıyorum sol lob baskın diye düşünüyordum...
__yeter ama tansiyonumu oynatma ...
sen bugüne kadar kendini ifade ederken beyninin loblarını düşünüpde mi ettin...


sn1:gecikmemin nedeni uzayan km.ler miydi yoksa aslıma dönüş pratikleri sol el çalışması mıydı:)
sn2:önümüzdeki günlerde eski blogdaki yazılarımın büyük bölümü burada olacak...

10 Responses to “sol'dan sağ'a”

Adsız dedi ki...

yalnız yazmak mı.. konuşmak da mühim =P..

konuşma merkezi beynin baskın tarafındadır..
eh yeni keşfedilmiş bi solak olarak söyleyeyim..

nörologlar sorar.. hangi elini kullanır diye.. baskın beyin yarısnı saptamak için..
sen bastırılmış solaksın..

iyi tarafı şimdi iki tarafını da kullanabilen biriydin..

bi de istatistik..
solaklık / sağ yarıküre baskınlığı/
genel nüfusta yüzde onüç filan gibiymiş.. erkeklerde daha fazla olmak üzere.. hem solak hem xx olunca.. ender bulunan bi tür oluyosun sen bu durumda..
bi de neden bilmem..
adama sormuşlar uyurken sakalını yorganın altına mı üstüne mi koyuyosun demişler.. bilememiş.. akşam dikkat edeyim bakayım demiş..
ama bi türlü bilememiş.. altına mı üstüne mi derken sabahı sabah o geldi aklıma nedense.. etmiş derler..
o geldi aklıma..
sen takılma anacım sağ sol ..
bildiğin gibi dilediğin gibi devam et..

ps.. ama annenin hala çaktırmadan düzeltme çabasına bittim.. hiç bitmeyen savaş bu.. annelerin yanlış bulduklarını düzeltme savaşı..
ps iki.. mandolinden kurtulma becerine de bittim..

atalet..

gülsen VAROL dedi ki...

yani tam 15 gündür yazmadığın için ben razıyım canım 10 sene önceki yazılarını bile okumaya.. yeter ki hasta olduğunu istanbul dışında kaldığını falan düşünüp meraktan çatlamayayım..
demek sen de sol el gazisisin!!!
Ben mağlubum! bir tek ipliği iğneye sol elle geçiriyorum..
Bir anı olarak :)

Sedencik dedi ki...

ATALET.....oooohohh konuşmayı kriter alsak benim beyinde baskın yer her lobda çıkar :)
haklısın bastırılmış solakmışım...
acı tarafı herhangi bir şekilde baskılanmadığımı sanırdım...
iyi tarafı ise senin dediğin gibi iki taraflı kullanımıysa ...
yazdım aklıma...
olur belki bir gün...
tamam mesaj alındı o el mi bu elmi dersem merdivenden düşeceğimde kesin...
sakalı böyle anladımda :)
annemin çabasına hala şaşkınım ...
sıkılır yorulur insan ı ıh sıkılmamış...
mandolinleri zaten hiç sorma ...
yeni hatırladım ya ...
yasını tutuyorum şimdi...
malıma düşkünmüyüm ne :))
sevgiyle...

Sedencik dedi ki...

HASRETSENFONİLERİ.....zaman çok hızlı geçmiş bu ara...
bende şaşırdım 15 güne:)
şükür hasta değildim ama 10 gün İst.da da değidim...
bu bahsettiğiniz mağlubiyetten analadığım ...
bir bastırılmış solaklık vak'ası daha var gibi...
yanılıyor muyum...
sevgiyle...

E. Ali dedi ki...

Ben solağımdır. İlkokula başladığım zaman Feride adlı öğretmen müsfeddesi kadın sol elle yazmayayım diye çok uğraştı. Yazamazdım isyan ederdim yazmayı bırakırdım. Sinirlenir, vurmaz, acısını çantamdan veya defterimden çıkarırdı. Defteri veya çantayı alır bağıra bağıra sıraya çarpardı.
Evdeyse kimse karışmazdı, ev ödevi yazı çalışmalarımı sol elimle yazardım. Feride adlı cahil kadına hala çok kızgınım. Utanmadan bir de beni sınıfta bırakmıştı. birinci sınıfı onun yüzünden ertesi yıl tekrarladım. Annem sanıyordu ki öğretmenler en doğrusunu bilir. İkinci yıl, tekrarladığım birinci sınıfta Sevim adlı çok sıkı disiplini olan bir öğretmene düştüm. Annem ilk gün solaklığımı sormuştu. Sevim hanım ise "sakın karışmayın sol elini kullansın" demişti. O yıl bütün derslerim "pekiyi" olarak sınıfı geçmiştim. Sevim hanım biraz fazlaca katı disiplin sahibiydi ama çok iyi bir öğretmendi. Solaklığımı normal karşılamıştı. Normal bir şey elbette. Bu bir farklılık.

Bir ingiliz arkadaşım vardı (kız) o da solaktı ama her konuda benden çok daha zekiydi daha becerikliydi. Mesela yön şaşırmada benim üstüme yoktur ama o, kız olduğu halde yön bulmada çok iyiydi ki kadınlar solak olmasalar bile yön bulmada genelde iyi değillerdir diye biliyorum. Bu kız solak olduğu için beynin sol kısmının öneminden mahrum kalmamak için uzman eşliğinde özel uygulamalar yaptığını, şimdi beynin her iki kısmını da daha iyi değerlendirebildiğini anlatmıştı.

Yemek yerken sağ elimi kullanırım. Bir de her nasılsa bilgisayar faresini sağ elimle kullanıyorum sol elimle ters geliyor. Bunun sebebini çözemedim gitti. Solak bir arkadaşım daha var kafası çok iyi çalışır fakat bilgisayar faresini sağ eliyle kullanamaz benim nasıl kullanabildiğime şaşırır.

Sedencik dedi ki...

E.ALİ.....evdekilerin karışmaması şansınız olmuş...
ama ilk yıl gelen öğretmen ''öğretemeyen''olmuş kızmamak mümkün mü...
Allahtan evdekilerin ve ikinci gelen öğretmenin aklıbaşında tutumu olmuşta...
okuldan okumaktan soğutmamış...
niye uğraşırlarki kendilerinden farklı gördüklerini değiştirmekle...
iddia ettikleri gibi ilerde zorluk çekeceği endişesi...
zaten muhtemel çekilecek zorluklar yanında ihmal edilebilir bir boş endişe...
mesela solak olarak son derece başarılı müzik aleti çalan arkadaşım var...
buna karşılık...
bunca çabaya rağmen solaklıkla sağaklık arasında kararsız kalmış bende
en fazla piyanoda ya da klavyede ''daha dün annemiz''i çalarım :)
umarım günümüzde uğraşmıyorlardır artık...
yaratıcılığı engellemek başta olmak üzere bir çok soruna yol açma ihtimali var...
arkadaşınızın bilincini ve çabasını takdir ettim gerçekten...
kadınlarda yön bulamama eğilimini bilmiyordum...
bende bulamam ama genel diye düşünmemiştim...
harita ve pusulayla iğne deliğini bulurum...
hiç tanımadığım yabancı bir yerde yalnızsam içsesim doğru çalışır bulurum yönümü...
ama bu ikisi haricinde şehrin ortasında bile kendi eksenim etrafında 3 kere dönsem
gideceğim sokağı karıştırırım :)
belki yazarım bir ara...
benimde tanıdığım bütün solaklar sol elle kullanır fareyi...
sizinki ilginçmiş ...
belki bende kalanlar gibi ilk öğretmenden anı olarak kalmıştır...
bizde mi arakadaşınızın yaptığı gibi her iki tarafı geliştirme uygulamaları yapsak...
iyi fikir gibi duruyor...
sağlıcakla...

Nightmarer dedi ki...

bende ugrayamamistim birkac gündür bloguna yeni yazi gelmis ne iyi olmus:)

bizde de var bir solak, ben hic degistirmeye calismadim onu.. ve hala da solaktir :)) cok kisiler sag elle yesin bari dese de tikadim kulaklarimi:))

ama bir is yaparken Ona, nasil sinir oldugumu hatirladim simdi ve o zamanlar kizardim kendime neden zorlayip degistirmedim diye:)hala da islerde anlasamayiz ama aslinda onun solakligindan degilde bu, anlayis ve görüs farkliligindan geliyor kandirmayayim simdi kendimi bosyere:))

4.sinifta elisi dersinde örgü canta vermis ögretmen.. ben sag elle gösterdim.. o sol elle yapti tabii ki korkunc bir sey oldu sonuc.. ellemedim.. agladi epey bi ama ben de direndim.. size veriliyor bu annelere degil dedim.. Ögretmen.. bakmis bakmis ve belli ki kendin yapmissin deyip..cok güzel bir not vermis.. sevinerek gelmisti:))

ona sorsam simdi daha neleri yazar kimbilir neler cektirdin diye ama ama yalannn :) diyip sevgilerimi göndererek bitireyim bu yorumumu da..

Çağlar dedi ki...

Ahaha bu benim, bu benim diyerek okudum. Benim de hikayem nerede ise aynı, mandolin hariç ama. Oradaki benzerlik mandolin dersi de verebilen bir müzik hocasından sadece blokflüt dersi alarak kurtulmam şeklinde tezahür ediyor. Bir de ben kesici aletleri de hala sol ile kullanmaktayım :)

Sedencik dedi ki...

NIGHTMARER.....iyi yapmışsın karışmamakla...
hiç değilse bir gün karşına geçip
''kendimi doğru ifade etmeme engel oldunuz ''
demeyecek :))
en çok sinir olunan işler galiba makas kullanırken,örgü ve dikiş dikerken di mi :)
dikişle örgünün ilerleme yönüde ters olunca :)
ama şu yukardaki ''size veriliyor bu ödevler annelere degil'' cümleni...
çerçeveletip okullara asmalı...
benim dönemimden bu döneme değişmeyen uygulama...
velilerin marangozluk,terzilik,iç mimari,dizayn,tasarım becerileri puanlanıyor...
öğretmenden yana şanslıymışınız...
uzaklara kocaman selam ve...
sevgiyle...

Sedencik dedi ki...

ÇAĞLAR.....ilginç oldu şimdi bu ortak özellik :)
yalnız değilmişim :)
müzik aletini seçme şansım yoktu diye hatırlıyorum...
annemin yeteri kadar sinirini zıplattığımdan onu bir dahaki sefere sorucam:)
kesici aletler sol yazıda sağ ile deme sakın...
bu hepten ilginç olur...
sağlıcakla...