bu sitedeki yazılarımın....kopyalanması,çoğaltılması,yayınlanması 5846 ya göre yasaktır...

gitti jeofon




bu hafta başından beri günlerimin çoğu arazide geçti...
ve pazara kadarda devam edecek..
her bir kasım kemiğim ayrı ayrı ağırıyor sanki....
hepsini tek tek hissediyorum...
hani idmansızda değilim ama demekki kapasite üstü yük yüklemişiz bu fani bedene....
olsun buda geçer...
yeterki ruh yorulmasın bir tek o yorgunluk geçmiyor geçsede izi kalıyor...

ilk gün iş çok fazlaydı bir işçiye daha ihtiyaç duyuldu...
nerde bulunur ...
aklınızda olsun inşaatlarda bulunur...
gidin bas bas bağırın ''eleman lazım'' diye 5 tane birden geliyor...
inşaatın birinde baktık molozları süpüren sıskamı sıska bir adam...
büyükpatron ''olmaz'' dedi sıskaymış...
film çevirtmiycez  ya dedik ...
çağırdık adamı...

__adın ne
__Cafer...

nasıl bir alaka kurdum bilinmezde aklıma bizimkiler dizisindeki kapıcı geldi...
inşallah huyu benzemez dedik...
sabah ve akşam birer kere beton sulayıp birde moloz döküyormuş...
işi zaten hafif..
aldık caferi yanımıza...
ilk gün ona neler yapacağını nereyi kazacağını şunu bunu anlattık...
bir ara yanıma geldi...

__şimdi bu yaptığımız işin adı ne ...
__etüd ...git metreyi tut...
__anladım tamam...

akşamüstüne doğru biraz daha alıştı bize...
çocuklarını evini filan anlattı bir mola zamanında...
hadi bişi itiraf edeyim...
staj için gelen öğrencilerin bir kısmından daha kısa sürede algılıyor ve sahip çıkıyor işe...
ben bir saatte bir lafı 10 kere filan tekrarladığımı bilirimde....
kısacası sevdik bunu...
eh kalsın her araziye alalım Caferide dedik...

ertesi gün her zamanki gibi itiş kakış bağırış çağırış gittik....
ilk arazimiz muhteşemdi dikenler içinde 3 dönüm...
asıl arıza araziye yerleşince baş gösterdi...
her yerden çocuk çıkıyor....
olamaz böyle bişi...
3-5-3 diil...
sanki o mahallenin tamamı çocuk...
pigmemi acaba diye baktım yok diil...
sanki tırlarla getirilip bir anda arazinin ortasına boşaltıldılar...
durduk tabi...
çalışmanın imkanı yok kabus gibiler...

sokaktaki 'can'lara bir kap su birazcıkda yemek vermeyi unutmazsınız değil mi...

büyük patronun yüzü geçen zamanla doğru orantılı morarıyor...
bu çocukların bir yerlerde bir aileleri filan elbet vardır...
mantar gibi yerden bitmediler herhalde....
5-10 büyük dışında ortada kimse yok...
onlarada soruyorsun
''bu çocuklardan bir kaçı senin mi ''
diye ...
''hayır'' diyorlar ...
bu çocuk enflasyonu'nun yaşı aylıktan başlayıp 15 e kadar çıkıyor...
altı bağlı çocuklar var içlerinde...
milletin çocuğunu gözünün önünden çalıp gidiyorlar...
demekki bu insanlar...
organ mafyasından ,sapıktan şundan bundan korkmuyor...
vardır bildikleri birşey....
ilginç...
bunlara bir digitürk filan götürse birileri acaba onla oyalanıp çocuk yapmaktan vazgeçerler mi....

en iyisi anlaşma yoluna gitmek diye düşündüm...
en büyük çocuğu çağırıp biraz rüşvetle çember dışında tutmasını sağladım tüm çocuk tayfasını...
şöyle bişi var...
sistemi enter' lıyıp vuur diye bağırdığımızda diğer taraftan biri diğer sistemi harekete geçirir...

veletler doğal bir koro oluşturdular...
''vuuur'' diye her bağırıldığında onlarda tek yürek...tek ses...
''vurmaaaaaa'' diye bağırıp hep bir ağızdan kikirdiyorlar...
biz ciddiyet kontrolünü kaybedip gülüyoruz...
gülünce bu çocuk ülkesi cıvıyor...
Allahtan en büyük aldığı paranın hakkını veriyor ve alacağı diğer yarıyı düşünüyor...
o parayı o şartla verdim...

__bandın dışında kalacak herkes bir tanesi girerse kalan parayı vermem
dedim...
para mı basıyorum ben...

hem işi kontrol edelim hemde veletleri kontrol edelim diye...
tüm ilgimiz arazinin bir bölümüne yoğunlaşmışken...
büyükpatronun çığlığı duyuldu...

__jeofonnnnnnnnnnn
__ne diyorsun , ne jeofonu
__baksana köpek kaçırdı...

hakikatende...
bir karabaş ağzında jeofon ,kablosundan yakalamış...
cirit atıyor etrafta ...
işe yaramaz bir elemanda 40 yılın başı nazik kıçını kaldırıp ...
köpeğin üstüne doğru koşmaya başladı...
halbuki...
bu adamı bırak arazide koşarken  hızlı yürürken görmedim....
büyükpatron bu konuda kayıt dışı çünkü ölümüne korkar köpekten...
uzaktan sever ...
Cafer olayı anlayamadı önce ,köpek saldırıyor zannetti...
hoşt hoşt nidalarıyla o'da başladı köpeğin üstüne gitmeye...
ve o ana kadar sadece bizim ilgimizi çekmek oynamak amacında olan bu köpecik...
salak eleman sayesinde...
korkup...
ağzında jeofonla yaldır yaldır kaçmaya başladı...

elemanla işçiyi en  zarif kelimelerle geri çektim...
emektar sırtçantamın gözünden poşetteki köpek mamasını çıkardım...


__gel kuçu kuçu ....lütfen gellll...noooluurrr gellllll...

ı-ıh gelmedi...
satmadı jeofonu bir avuç mamaya...

Sedencik-ağustos 2006

2 Responses to “gitti jeofon”

Adsız dedi ki...

sedenim ayrık otum..
geçmişi mi özledin.. caferi mi özledin..=)

bi de biz pek eski dost kıvamına gelmişiz ama onu farkettim..
=)

bi de..
süper pazar akşam üstün ve haftan olsun..

atalet

Sedencik dedi ki...

ATALET.....yok aman Caferi filan özlemedim...
geçen yazıda dediğim gibi eski yazıları yayınlayarak taşıyorum:)
bide süper nostalji oluyor bana sevdim bu işi...
bak bunu bende farkettim uzun zaman oldu Ataletim...
kırmadan dökmeden sevgiyle :)
bak bunuda sevdim şimdi:)
sanada çok güzel bir hafta olsun...
sevgiyle...