bu sitedeki yazılarımın....kopyalanması,çoğaltılması,yayınlanması 5846 ya göre yasaktır...

hünnap'ın yolculuğu





 







şimdi hünnap zamanı...

bundan böyle sırasıyla...
her yiyeceğin zamanı geldiğinde duyuracağım...

şimdi elma zamanı

şimdi portakal zamanı

şimdi kiraz zamanı diye...



şaka yapıyorum tabi..
bu sadece hünnap için özel bir duyuru...


insanların neyi bildiğinden çok neyi bilmediğini bilebilmek zaman alıyor...

geçen gece bir çanak hünnap'ın konyakla yakışıp yakışmadığını test ederken...
bir dost uğradı...
eşofmanlarıyla gelmiş ...

anladık gece uzun olacak...

konyak sürahisini saklayıp...

hünnap'ı ortak yemeye açtım...



mal kaçırma filan değil canım...

dokunur belki konyak belli mi olur di mi ama...


baktı baktı hünnap'a



__bu ne?



__neye benziyor...

 
__hiçbir şeye benzemiyor...yine gittin dağa bayıra ordan mı toplayıp getirdin bunları...en sonunda zehirlenicez sayende bir gün...



__sen şimdi bunu tanımıyor musun...


__nerden tanıyacam hiç işim olmaz dağdaki bayırdaki meyvayla...



ekselans devreye girdi...



__korkma zehirlenmeyiz tanımadığı bir ağaçta meyva bulunca...


başına oturup bekliyor...


kuşlar gelip yerse toplayıp yiyiyor...


gelen giden kuş yoksa vazgeçiyor...garantili yani...



__aman çok rahatladım ...



__yahû ye hünnap bu ...çarşıdan aldık...



__hünnap ne ??



 sokaktaki can'lara bir kap su birazcıkda yemek vermeyi unutmazsınız değil mi...


 
tırsık tırsık aldı bir tane yedi


tadı hoşuna gitti...


hayatında ilk defa tanışmış bu meyvayla...

başladı ondan sonra ahret sorusu...


adı neydi

bu negillerden

hangi meyvanın akrabası

anavatanı neresi

çalı mı ağaç mı...

4-5 metre boyunda dikenli bir ağaç olduğunu ...
meyvalarının sonbaharda olgunlaştığını...
öksürüğe iyi geldiğini...
diüretik olduğunu...
kolesterol düşürdüğünü...

yinede ...
o şuna...
bu buna ...
iyi geliyor kaygısıyla bir şeyler yiyip içmenin keyfe darbe olduğunu...

damak tadı diye bir şey olduğunu

anlattım...

anlatmadığım...

çocukluğumda ...
kimseye hiçbirşey sormadan kendi kendiciğime...
hünnap ağacının çok özel ,çok değerli bir ağaç olduğuna karar vermiş olmamdı...

hünnap joker ağaçtı...

mevsimi gelince meyva verirdi...
meyvalar ilk çıktığında olmamışken toplarsan...
üstüne zeytinyağı limon koyup kahvaltıda yerdin...

adına yeşil zeytin denirdi...


biraz olduktan sonra tatlanınca toplarsan...
adına hünnap denirdi...

toplamayıp dalında bir süre bırakılınca...
meyva suyunu kaybeder unlu bir hale gelir...
adına iğde denirdi...

eğer hiç toplamaz dalında bırakırsan bu seferde o unlu hali gider ...
ballı bir kıvama gelir...
adına hurma denirdi..


kimbilir belkide bir gün tüm meyva ağaçları böyle olacaktı...

herşey ...
ailece gittiğimiz bir yerde zeytin toplayan adamları görünce çözüldü...


__toplamasanızaaa zeytinken güzel olmuyor...

 
kalsın dalında hünnap olunca toplarsınız o daha güzel...




sedencik,15 Ekim 2009, 14:07














No response to “hünnap'ın yolculuğu”